Best 7 quotes in «the stand quotes» category

  • By Anonym

    Do you think... do you think people ever learn anything?

  • By Anonym

    Bir gün buraya dönüp sana katılma teklifini tekrarlarsan muhtemelen kabul ederim Stu.İnsan ırkının laneti bu.Sosyallik.Aslında İsa şunu demeliydi. "Evet,hakikaten,iki ya da üçümüz bir araya geldiğinde bir başkasının canına okuyacak." Sana sosyolojinin bize insan ırkı hakkında bilgiler verdiğini söylememe gerek var mı?Bak şöyle anlatayım.Bana tek başına bir kadın ve ya erkek göster,sana bir aziz göstereyim.Sayıları ikiyi bulursa aşık olurlar.Üç olursa, 'topluluk' adını verdiğimiz şirin oluşum meydana gelir.Dört kişi olurlarsa bir piramit inşa ederler.Sayıları beş olursa biri dışlanır.Altı kişi olduklarında önyargıyı tekrar icat ederler.Yedi kişi olursa yedi yılda savaşı tekrar icat ederler.İnsan,Tanrı'nın yeryüzündeki yansıması olabilir,ama insan toplumu,şeytanın yansımasıdır ve daima eve dönmeye çalışır.

  • By Anonym

    Evet anne." Ağzı kupkuruydu,ama kendine dudaklarını yalama izni vermeyecekti.Onun yerine sıkıca birbirine bastırdı.Babamın çalışma odasında kırmızı elbiseli küçük bir kız var ve kahkahalar atarak bir kenarına mengene monte edilmiş masanın altında saklanmış ve sıyrılmış dizlerini göğsüne çekip,sırtını bin çekmeceli büyük dolaba yaslamış halde oturarak daima orada olacak.Çok mutlu bir kız.Ama annemin salonunda çişini köpek gibi tutmayı beceremeyen çok daha küçük bir kız var.Küçük,kötü bir köpek yavrusu gibi.Ve ben aksini ne kadar dilesem de o daima salonda kalacak.

  • By Anonym

    I am not the potter, not the potter's wheel, but the potter's clay; is not the value of the shape attained as dependent upon the intrinsic worth of the clay as upon the wheel and the Master's skill?

    • the stand quotes
  • By Anonym

    God was planning a cookout and all of civilization was going to be the barbecue. Already the charcoal was hot, white and flaky outside, as red as demons’ eyes inside. A huge thing, a great thing. His time of transfiguration was at hand. He was going to be born for the second time, he was going to be squeezed out of the laboring cunt of some great sand-colored beast that even now lay in the throes of its contractions, its legs moving slowly as the birthblood gushed, its sun-hot eyes glaring into the emptiness. He had been born when times changed, and the times were going to change again.

  • By Anonym

    İnsanın en büyük iki günahının kibir ve nefret olduğu söylenir.Öyle mi sahiden?Bana göre bunlar en büyük iki erdem.Kibir ve nefretten vazgeçmek,dünyanın iyiliği için çaba göstermek anlamına gelir.Oysa onları beslemek daha asil bir davranıştır; siz dünyanın iyiliği için değil,dünya sizin iyiliğiniz için çabalayacak demektir.Muhteşem bir maceradayım. Harold Emery Lauder

  • By Anonym

    Onu hiç görmemişti;görmesine gerek yoktu.Öğle vakti mısırlar arasından geçen gölge,soğuk bir hava dalgasıydı.Sesi,onu korkutmuş olan bütün seslere bürünerek ona doğru geliyordu...yumuşakça konuştuğunda merdiven altındaki tosvuranböceğinin bir sevilenin öleceğini haber veren tıkırtısı; yükseldiğinde kıyamet gibi batıdan çıkıp gelen fırtınayla yıldırımlar oluşuyordu.Bazen de mısırlar arasında esen yalnız gece rüzgarının hışırtısından başka hiç ses olmaz ama adamın orada olduğunu bilirdi ve en kötüsü de buydu, çünkü yüzü olmayan adam Tanrı'dan sadece birazcık eksik gibiydi; o anlarda Mısır üzerinden sessizce uçmuş,kapının kanla işaretlenmediği bütün evlerdeki ilk evlatları öldürmüş kara meleğe dokunabilecek kadar yakın olduğunu hissediyordu.Onu en çok bu korkutuyordu.Korkusu onu yine küçük bir çocuğa çeviriyor,diğerlerinin onu gördüğünü,ondan korktuğunu ama korkunç gücünü sadece kendisinin görebildiğini biliyordu.